GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
Askeri alanların imara açılması katliam olur

Askeri alanların imara açılması katliam olur

Askeri alanların şehir dışına taşınmasını ve boşaltılacak alanların imara açılmasını değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Yeşil alanları barındıran askeri alanların imara açılması tam bir katliam olur. Bu arazilerin imara açılması kente yapılan bir darbedir. Bu kentsel darbeyi asla kabul etmeyiz” dedi.

 Ankara’daki askeri alanların Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmesinin gündeme gelmesiyle, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in askeri bölgeleri dev parklar haline getirilebileceğini belirterek “Biz onları kullanırız. Zırhlı Tümen’deki binalar BELMEK olur. Akıncılar’daki golf sahası halkın hizmetine girer” açıklama yapması büyük tepki topladı.

Kentin dengesi bozulur 

Şehir içindeki askeri alanların şehir dışına taşınmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, askeri alanların yapılaşmaya açılmasının kentin dengesini bozacağını söyledi. 

Askeri alanların yeşil alan olarak değerlendirilerek  kamuya açılması önerisinde bulunan Candan, Ankara’nın garnizon kent olmasından kurtarılması açısından askeri alanların kent merkezinin dışına taşınmasının önemine de işaret etti.

Bu kentsel darbeyi asla kabul etmeyiz

Candan, Ankara kent ölçeğinde Cumhuriyet dönemi yapılarının, tarihsel ve siyasi olaylara sahne olmuş büyük bir bölümü tescilli olan askeri yapılar ile yeşil alanları barındıran askeri alanların imara açılmasının yanlış olduğunu ifade etti.

Candan,  sözlerine şöyle devam etti:

“ Boşaltılan alanların ranta açılması imara açılması kabul edilemez. Yeşil bir kentsel alan olan askeri alanlar halk çocukları olan askerlerin emekleriyle büyütülmüştür. Bugün yapılması gereken askeri alanların yeşil alan işlevleri korunarak kamusal kullanıma açılması, kent yaşamının özgürleşmesine ve demokratikleşmesine mekânsal ev sahipliği yapmasıdır. Askeri alanların kent dışına taşınması ve bu alanların kamusal ve sosyal işlev verilmesi yeşil alan olarak kamusal kullanılması için elimizden gelen desteği veririz. Ancak hepimize ait olan bu alanların imara açılması tam bir katliam olur. Bu kentsel darbeyi de asla kabul etmeyiz.”

Mamak Askeri Cezaevi ve Genelkurmay  müze olsun

Candan, kent dışına taşınması gündeme gelen askeri yapıların geleceğinin de önemli olduğu belirterek, şunları kaydetti:

“Türkiye siyasi tarihinde önemli bir yer tutan ve darbeler sürecinde  binlerce insanın tutuklandığı ve yargılandığı askeri alanda bulunan Mamak Cezaevi İnsan Hakları Müzesi ve alanda demokrasi ve  insan hakları yerleşkesi olmalı. Askeri darbelerle mekansal hesaplaşma ancak böyle olabilir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak Ulucanlar Cezaevi'nin müze olması süreci ile birlikte 12 Eylül askeri darbesiyle hesaplaşılmasının mekansallığı için Mamak Cezaevi'ne yönelik Kent Düşleri Yarışması açmıştık. Darbelerle hesaplaşmanın bir yolu da mekansal izleri takip ederek o yapıları demokrasi üniversitelerine dönüştürecek öğrenme mekanları olarak işlevlendirmekten geçmektedir. Öte yandan Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı kent merkezinde Saraçoğlu Mahallesi’nin hemen yanında konumlanıyor. 1927-1931 yıllarında yapılan Milli Savunma Bakanlığı ve 1929-1930 yıllarında yapılan Genelkurmay Başkanlığı binaları TBMM’nin de mimarı olan Clemens  Holzmeister tarafından tasarlanmıştır. Devlet Mahallesi’nin bir parçası olan bu yerleşim içerisinde konumlanan askeri yapılarda kent merkezinin geleceği ile birlikte ortak akılla ele alınmalıdır. Türkiye’nin darbeler sürecini anlatacak bir hafıza müzesi yoktur. Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı gibi yapıların yeniden işlevlendirilmesi sürecinde, darbeler tarihini anlatan, gelecek kuşakların demokrasi kavramını deneyimleyecekleri bir hafıza müzesine dönüşmesi kent ve ülke demokrasisi açısından çok anlamlıdır.”


Toplam Görüntülenme : 76890
Kategori Haberleri

Marmara Köşkü’nün yıkımına kimse kılıf bulmasın bu bir suçtur
Marmara Köşkünün yıkımı tartışmaları devam ediyor, Mimarlar Odası Ankara Şubesi yıkım ile ilgili kurum ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Yeniden yapılacak tartışmalarına ilişkin ise  mimarlar "hiçbir şey yıkımı meşrulaştırmaz bu bir suçtur" diye tepki gösterdi.
22 Mayıs 2016
“Azmetiricileri tanıyoruz, hesap verecekler”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekanlarından birisi olan Atatürk’ün tarihi Marmara Köşkü’nün yıkımına neden olanların peşini bırakmıyor. “Azmettiricileri biliyoruz, belleğimiz direnecek. Bu tarihsel mimari cinayete sebep olanlar hesap verecek” diyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yıkımda sorumluluğu olan kamu kurumları ve yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Yıkım sürecinde görev alanların, yıkım sürecindeki uzmanların ve Marmara Köşkünün yıkım sürecinin kayıtlarının ve malzemelerinin peşine düştü.
20 Mayıs 2016
HARAMİLERİN HALKIMIZA 19 MAYIS ARMAĞANI
Bu topraklarda tek bir metre yeşil alan, tek bir özgür nefes, tek bir onurlu insan, dillerindeki ve kültürlerindeki farklılığı bir zenginlik olarak görerek kardeşçe yaşayan halk topluluğu bırakmamak için yağmayı talanı ve yalanı sürdürüyorlar.
20 Mayıs 2016
Atatürk’ün Tarihi Marmara Köşkü yıkıldı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekânlarından, Atatürk’ün çiftlik evi olarak Ernest Egli tarafından tasarlanan Marmara Köşkü’nün yıkıldığını bildirerek, “Üzgünüz, öfkeliyiz. Bu öfke sadece bizim değil bütün toplumun olmalı. Değerlerimizi kaybetmeye başladıkça geleceğimizi kaybedeceğiz, çocuklarımızın geleceği tehdit altında” diyerek tepki gösterdi.
18 Mayıs 2016

<<< <
36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!