GÜNCELKENTPOLİTİK GÜNDEMKÜLTÜR SANATBASINDANYAZARLARSOBEDENSOBELEDİKLERİMİZRÖPORTAJLARGEZENTİYUMURTALAR
Ara
“İşte AOÇ tahribatı görüntüleri ”

“İşte AOÇ tahribatı görüntüleri ”

Mimarlar Odası Ankara Şubesi dün yaptığı basın toplantısında Uydu’dan alınan görüntülerle AOÇ’deki tahribatı anlattı.

 

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki tahribatı tespit etmek için izin istemişti. İzin verilmemesi üzerine havadan tespit istedi.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan: “Buradaki en kritik konu, Başbakanlık hizmet binası ve Başbakanlık konutunun yapılacağı Atatürk Orman Çiftliği’nin nasıl hukuksuz bir şekilde dava süreci devam ederken inşaata başladığıdır. Konuyu Büyükşehir Belediyesi’ne sorduk bina nasıl kaçak olarak yapılır diye? Büyükşehir Belediyesi bize bu projenin onaylandığı ve yapı ruhsatının düzenlendiği bilgisini gönderdi. Alana baktığımızda onaylı koruma amaçlı imar planı var, bugün geldiğimiz noktada bunların hepsi yok edildi.  Biliyorsunuz, AOÇ artık bir kentsel dönüşüm alanı olarak, özellikle Başbakanlık hizmet binasının açılacağı bölge yapılaşmaya açıldı. Fotoğraflarda da görüldüğü gibi büyük ölçekli bir yapı yapıldığını biliyoruz.

Mimarlar Odası söylediğinde yıkmadılar

Hakkan Marmara Oteli’nin yıkımına ilişkin olarak ise “Yine bu parsel içerisinde  yer alan Marmara oteli de geçtiğimiz günlerde Başbakanlık’ın müdahale etmesi sonucu yıkım kararı alındı.  Marmara oteli’nin olduğu alan, bizimde mücadele ettiğimiz bir alan AOÇ de o alanın yıllardır o haliyle kalması alana zarar vericiydi. Yıkılması sevindirici, sevinebiliriz ama Başbakanlık binası ile ilişkisini kurduğunuzda ki Başbakanlık binasının yakının da yer alıyor, bu çok anlamlı diye düşünüyorum. Mimarlar Odası senelerce yıkılması için mücadele etti olmadı ama Başbakan buyurdular ve yıkım kararı alındı.”  

Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan fotoğraflar üzerinde sunum gerçekleştirdi ve AOÇ’deki tahribatı 2002 yılından bu yana alandaki değişiklikleri gösteren uydu görselleri ile aktardı. Candan Şunları söyledi:  “ Uzunca bir süredir, araziyi gezmek istedik karadan tespitlerimiz gerçekleştirmek istediysek de resmi yazılarımızın hiçbirine izin verilmedi. Alanı gezme isteğimiz, uygun görülmemiştir denilerek geri çevrildi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, AOÇ tahribatını havadan tespit etmenin daha anlamlı olabileceğini düşündük. 2002’den bu yana 2012 Nisan ayı ve 2012 Eylül ayındaki uydu fotoğraflarını seçtik ve satın aldık”

“AOÇ diyalize bağlandı”

Fotoğraflar üzerinde yok olan yeşil alanları gösteren Candan, “kentsel dönüşüm alanı ilan edilen alan fotoğrafta görüldüğü gibi böbreğe benziyor. AOÇ’ni böbreği yok edildi, AOÇ diyalizle yaşıyor” benzetmesinde bulunarak şu değerlendirmeleri yaptı: “  Bu alan Nisan ayında 1. derece sit alanından 3. derece sit alanına dönüştürüldü. Bu arada Başbakanlık hizmet binasının kararı alındı, görünen o ki plan sonra çizildi plan çizilince Başbakanlık hizmet binası buraya sığmadı. Sonrasında 7 hektarlık bir alan daha kentsel dönüşüm alanına dahil edildi. Onun sınırları da bugünkü görsellere bakıldığında Başbakanlık Konutunun yarısının bulunduğu sınır. Atatürk Orman Çiftliği’nin kentsel dönüşüm ilan edilen alanı böbreğe benziyor ve AOÇ’nin gerçekten böbreği diye düşünebiliriz.  Bir insanın böbreği olmazsa ne olur? İki fotoğrafa karşılıklı bakarsak, yok edilen alan açık seçik ortada, işte gerçek budur. İşte fotoğraflar, yalancının mumu yatsıya kadar yanar.  Orman Genel Müdürlüğü binalarının tamamen yıkıldığını ve ağaç kesimi ve kıyımı açık açık görünüyor. İki görselde de tahribatı, kentsel dönüşüm alanının ortasına konulan yoğunluğu ve yüksekliği de görebiliyorsunuz, çok ciddi bir tahribat söz konusudur”

ruhsat iznine dava

Candan, ruhsata ilişkin hukuksal yollara başvuracaklarının da altını çizdi. “Başbakanlık konutu için Büyükşehir Belediyesi 26. maddeden ruhsat alındığının bilgisini verdi. Ruhsatın iptal edilmesi için davaya hazırlanıyoruz. Hukuksuzluk örneğini görüyoruz, çünkü dava devam ediyor, bilirkişi keşfi yakında yapılacak. Bu keşfe Ankaralıların tanıklık etmesinin anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Yargıya bütün görselleri sunacağız. Bilirkişi keşfi aşamasına kadar, inşaatı devam ettirerek bu süreci belli bir noktaya getirmeye çalışıyorlar. Belki yargı yürütmeyi durdurma kararı verecek. Bütün bu görselleri de mahkemeye sunacağız. Davanın sürecini ne kadar geciktikçe tahribat daha fazla olacak ve onun sorumluluğu vebali biraz da yargı taşıyacak gibi görünüyor” dedi.

Candan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in AOÇ’de tahribat olmadığı söylemlerine karşılık gönderme yaparak, “ AOÇ hepimiz için önemli, kentin yeşil akslarından biridir. Bugün değilse başka bir vakit bu noktada yapılan tarihe düşülen bu tahribatın hesabını birileri soracak diye düşünüyorum. Çıkıp bunu açıklasınlar, Mehdi Eker’de görsün tahribatın boyutunu,  teknolojiyi kullanarak bunu kamuoyuna açıklıyoruz, bu görüntüler için yarından itibaren yasak da çıkartabilirler bunu da söylemiş olalım. Ankara Çayı’nın geçtiği alandan çayın etrafında insanların nefes alabileceği rekreasyon alanları yaratılabilir. Ankara bambaşka bir şehir olabilirdi. İşinin ehli olmayan, ideolojik bir hırs ve kinle toprak parçalarını bölmeye çalışan bir anlayışla yönetiliyoruz. Belki yerleşiminde simgesel ve ideolojik bir anlamı olabilir. Gördüğü aks neresi kale mi? Ulus mu? Meclis mi? Binaların anlamı vardır, bir ideolojiyi yansıtır. Mesela Hitler döneminin binaları çok yüksektir, insanı ezer o faşizmi hissedersiniz, aks nereyi gösteriyor haritadan bakmalı merak ediyoruz” Şeklinde konuştu. 

“İstanbul yoluna bağlayabilirler”

Hakkan AOÇ’den geçirilen yol hakkında “ yollara da dikkat çekmek gerekiyor, yollar bitmiş durumda bu adanın, parselin önünden artık araçla geçebilecek şekilde yollar açılmış durumda,  Hayvanat bahçesine kadar giden diagonal bir bağlantı ile İstanbul yoluna kadar yolu götüreceklerini düşünüyorum. Yakından izliyoruz AOÇ’yi üç günde bir tespit için geziler yapıyoruz. Büyükşehir Belediyesi 200 adet dinozor görseli koyacakmış, traji komik bir durum.  Hayvanat bahçesine tema park yapıyorsunuz, 200 adet dinozor görseli koyuyorsunuz. Mimarlar Odası dava açar diye gizlediğini dile getiriyor Melih Gökçek.  Gizlemiş sağ olsun ama oradaki gelişmeleri yakından izliyoruz” dedi.


Toplam Görüntülenme : 107383
Kategori Haberleri

Marmara Köşkü’nün yıkımına kimse kılıf bulmasın bu bir suçtur
Marmara Köşkünün yıkımı tartışmaları devam ediyor, Mimarlar Odası Ankara Şubesi yıkım ile ilgili kurum ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Yeniden yapılacak tartışmalarına ilişkin ise  mimarlar "hiçbir şey yıkımı meşrulaştırmaz bu bir suçtur" diye tepki gösterdi.
22 Mayıs 2016
“Azmetiricileri tanıyoruz, hesap verecekler”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekanlarından birisi olan Atatürk’ün tarihi Marmara Köşkü’nün yıkımına neden olanların peşini bırakmıyor. “Azmettiricileri biliyoruz, belleğimiz direnecek. Bu tarihsel mimari cinayete sebep olanlar hesap verecek” diyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yıkımda sorumluluğu olan kamu kurumları ve yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Yıkım sürecinde görev alanların, yıkım sürecindeki uzmanların ve Marmara Köşkünün yıkım sürecinin kayıtlarının ve malzemelerinin peşine düştü.
20 Mayıs 2016
HARAMİLERİN HALKIMIZA 19 MAYIS ARMAĞANI
Bu topraklarda tek bir metre yeşil alan, tek bir özgür nefes, tek bir onurlu insan, dillerindeki ve kültürlerindeki farklılığı bir zenginlik olarak görerek kardeşçe yaşayan halk topluluğu bırakmamak için yağmayı talanı ve yalanı sürdürüyorlar.
20 Mayıs 2016
Atatürk’ün Tarihi Marmara Köşkü yıkıldı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekânlarından, Atatürk’ün çiftlik evi olarak Ernest Egli tarafından tasarlanan Marmara Köşkü’nün yıkıldığını bildirerek, “Üzgünüz, öfkeliyiz. Bu öfke sadece bizim değil bütün toplumun olmalı. Değerlerimizi kaybetmeye başladıkça geleceğimizi kaybedeceğiz, çocuklarımızın geleceği tehdit altında” diyerek tepki gösterdi.
18 Mayıs 2016

<<< <
36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!