AKM Alanları Tehdit Altında

“AKP’nin Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı” TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başladı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden yapılan yazılı açıklamada, Tasarı’nın 21. ve 22. maddelerinin AKM alanlarını tehdit ettiğine dikkat çekildi. Yapılan açıklamada, “AKP Hükümeti Afet durumunda riskli yapıları bahane ederek geçirmeye çalıştığı bu yasa tasarısıyla halkın malına göz dikmiştir. Tasarının 21 ve 22 maddeleri Hükümetin gerçek niyetini açığa çıkartmaktadır. Hükümet herhangi bir yasa içerisine ilgili ilgisiz maddeler ekleyerek hem yasama süreçlerini altüst etmekte,  hem de yangından mal kaçırmaya çalışmaktadır. Afet yasa tasarısı içerisine yerleştirilen 21.ve 22 maddeler ile Ankara’nın kalbine hançer saplamaya cüret etmektedir.  ” İfadelerine yer verildi.   

Atatürk Kültür Merkezi alanı olarak belirlenen ve tehdit altında olan beş bölge arasında:   

• Birinci Bölge

Eski Hipodrum Alanı – Kültür ve Sanat Bölgesi (Atatürk Kültür Merkezi, Devlet Opera ve Tiyatro Binası ve Kongre Kompleksi);

• İkinci Bölge

Spor Yapıları Alanı (19 Mayıs Stadyumu, Atatürk Kapalı Spor Salonu, vs.) – Spor ve Rekreasyon Alanı (doğal-yeşil alan);

• Üçüncü Bölge

Gençlik Parkı – Rekreasyon Alanı;

• Dördüncü Bölge

Sanat ve Kültür Alanı (CSO ve Çağdaş Sanatlar Müzesi),

• Beşinci Bölge

Ulus Meydanı-Gençlik Parkı Arası – Müzeler Alanı (Cumhuriyet Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi, vb.) var.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara’yı köksüzleştirecek ve kimliksizleştirecek olan bu uygulamaların karşısında olacaklarını ve bu mücadelenin örgütleyeni olacaklarını vurgulayarak,  “Afet Yasa tasarısı ile AKP afetle değil, halkla hesaplaşmakta ve gerçek yüzünü ortaya çıkartmaktadır. Türkiye toprağının her metrekaresini satılacak mal, dönüşecek alan olarak görerek, kamusal alanlar, kültür merkezleri, spor alanları, Gençlik Parkı, Ulus Meydanı, Müzeler alanı yok edilmek istenmektedir. Her kent kendi kimliğiyle vardır ve bu kimlik onun tarihsel süreci ile anlam kazanır.  Bu tarihi silmeye çalışmak, yok etmeye kalkışmak bir ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. Köksüzleştirmedir” değerlendirmesinde bulundu.